İlköğretim Haftasında konuşan Vali Musa Işın, “Aileden soyutlanmış sadece okula hapsedilmiş olan bir gençliği biz yetiştiremeyiz. Hep birlikte bu işin altından kalkmalıyız.” dedi.
Kütahya’da İlköğretim Haftası açılışı düzenlenen programla gerçekleştirildi.
Milli Eğitim Vakfı Halime Erkan İlkokulunda gerçekleştirilen kutlama programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit yaptı.
Başyiğit, Kütahya’da 2023-2024 eğitim öğretim yılında 595 kurumda 91 bin 672 öğrenci ve 7 bin 364 öğretmenle yeni dönemin başladığını söyledi.
Eğitimin toplumların geleceğini belirleyen memleket meselesi olduğunu bildiren Başyiğit, bir toplumun medeniyet sahasında yol almak istiyorsa eğitime o kadar önem vermek zorunda olduğunu vurguladı.
Türkiye Yüzyılına yön verecek nesilleri yetiştirmek için her zamankinden daha ağır bir sorumluluk yüklendiklerini anlatan Başyiğit, “Bu kapsamda bizler de ilimizdeki okullarımızın bahçelerini geleneksel oyunları çocuklarımız doyasıya oynayabilsinler diye onlara uygun hale getirmeye başladık. Sizler de kendinize ve oyunlara mutlaka zaman ayırın. Kitapları baş ucunuzdan eksik etmeyiniz. Azmettiğinizde başarı mutlaka beraberinde gelecektir. İhtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumuzu ve sizlere güvendiğimizi unutmayın. Eğitim bir millet davasıdır. Bu davanın başrolü olan sizler bilen, öğreten, doğru yolu gösteren, terbiye eden rehberlersiniz. Yavrularımızı bu kutlu vatan toprağına aşık, milli ve manevi değerlerimizi benimsemiş, ahlaklı bireyler olarak yetiştirmek sizlerin gayreti, sabrı, fedakar ve sevgisiyle mümkün olacaktır.” diye konuştu. “EĞİTİMDE AİLE, OKUL İŞBİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ” 2023-2024 eğitim öğretim yılı için bugün start verildiğini belirten Vali Musa Işın, eğitim sürecinin çok hızlı bir şekilde geliştiğini anlattı. Sadece okullarda değil, okul dışında da çocukları şekillendiren çok büyük etmenler olduğunu hatırlatan Işın, yükü sadece öğretmenlere yükleyerek bu işin altından kalkılamayacağını söyledi. Mutlaka verilerin bu sürecin içine katılması gerektiğini vurgulayan Işın, “Çevreyi bu işin içine katmamız lazım. Çevreden soyutlanmış, aileden soyutlanmış sadece okula hapsedilmiş olan bir gençliği biz yetiştiremeyiz. Hep öğretmen veya devlet bu işi halletsin diyoruz. Büyük bir sıkıntıyla da karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Çocuklarımız elimizden çok rahat bir şekilde koparılabiliyor. Herkesin elinde telefon var, internet var. Dolayısıyla evde televizyon açık. Okul dışında çocuklar eline maalesef bu aletleri veriyoruz ve verdiğiniz emek, günlerce, saatlerce verdiğimiz emek on saniyede on dakikada, bir saatte heba edilip gidiliyor. Dolayısıyla burada velilerin, ailelerin sorumluluğu öğretmenlerden çok daha fazladır. Birbirimizi kandırmayalım. Evleri ziyaret edelim. Aileleriyle velilerle konuşalım. Çocuğun şekillenmesi ancak ilköğretim seviyesinde olabilir. İlköğretim seviyesinden sonra artık bu çocukları şekillendiremiyoruz.” ifadelerini kullandı. “SADECE AKLEN DEĞİL MANEN DE DOYUM OLMALI”Türkiye’de okullarda pozitif ilimlerin yanı sıra ruhen de doyuma ulaşılması gerektiğini vurgulayan Işın, şöyle devam etti: “Pozitif ilimlerin yanında, son zamanlarda değerler eğitimi olarak ifade ettiğimiz sistemi de dahil etmek suretiyle iki kanatlı ve iki kollu gitmemiz gerekiyor. Ahlaktan yoksun bir neslin bize bir faydası yoktur. Onun için insanın sadece aklen doyurulması değil, aynı zamanda ruhen de doyurulması gerekir. Bizim ıskaladığımız meselelerden bir tanesi budur. Türkiye'deki eğitimin tümünün ücretsiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve çok büyük masrafların yapıldığını da biliyoruz. Niye? Ülkemiz gelişsin istikbalimiz parlak olsun diye devletimiz bu yatırımları yapıyor.”