Konya'nın merkez Selçuklu ilçesi, Sille Mahallesi yakınlarında bulunan ve kayalara oyularak inşa edilen Akmanastır, askeri alanın taşınmasının ardından ilk kez görüntülendi. Kapadokya’daki mimari yapılarla benzerlik taşıyan manastır, kilise, şapel, ayazma, rahip odaları ve mescit gibi birçok önemli bölüme sahip.
Tarihi kaynaklara göre, manastırın 11. yüzyılda yenilendiği ve Hristiyan dünyasında "Aziz Khariton Kilisesi" olarak anıldığı belirtiliyor. Manastırın kaya içine oyularak yapılmış, 20 metre boyunda ve 13 metre genişliğinde olan kilisesi Bizans dönemi mimarisinin dört sütunlu yapısına işaret ediyor.
HAZRETİ MEVLANA'NIN İZLERİ
Manastırın en dikkat çekici noktalarından biri, kutsal su kaynağı olan ayazma. Dar bir merdivenle ulaşılan bu bölümün, Hazreti Mevlana tarafından sık sık ziyaret edildiği ve burada 7 gün 7 gece ibadet ettiği tarihi kayıtlarda geçiyor. Selçuklu döneminde manastırın içinde bir mescit de inşa edildiği, Mevlevi önderlerinin burada ibadet ettiği biliniyor.
Manastırın kitabelerinde, içindeki bir mağaraya "Meryem Ana Vaftiz Yeri" adı verildiği ve bu mağaranın, Hazreti Meryem’in Hazreti İsa’yı dünyaya getirdiği mağarayla manevi bir bağ kurulduğu inancı yazılı.
ASKERİ MÜHİMMAT DEPOSU OLARAK KULLANILDI
1927’den itibaren 47. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nın alanında yer alan Akmanastır, askeri mühimmat deposu olarak kullanılmış ve bu sayede oldukça iyi korunmuş. Kaya içine oyulmuş 65 metre uzunluğundaki 14 galeri, tuz mağaralarını andıran yapısıyla dikkat çekiyor.
"EŞSİZ BİR KÜLTÜREL MİRAS"
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, Akmanastır’ın Konya’daki önemli dini merkezlerden biri olduğunu belirterek, “Manastır, içinde mescit bulunan nadir yapılardan biri. Bu durum, Akmanastır’ı dünyadaki benzerlerinden ayıran eşsiz bir miras haline getiriyor. Ayrıca askeri bölgede olması sebebiyle bugüne kadar çok iyi korunmuş.” ifadelerini kullandı.