İngiliz sanatçı Stuart Semple, bilim adamları tarafından insan gözüne lazer ışığı göndererek keşfedilen yeni bir rengi taklit ettiğini savundu. Semple, "YOLO" adını verdiği yeni boyayı, bilimsel bir keşiften ilham alarak geliştirdiğini açıkladı.
SEMPLE'IN "YOLO" BOYASI: OLO'DAN İLHAM ALINDI
Semple’ın geliştirdiği boya, yeşil-mavi tonlarında ve bilimsel bir çalışmada keşfedilen “Olo” adlı renkten ilham alıyor. Sanatçı, "YOLO" adını verdiği boyayı, California Üniversitesi Berkeley'de yapılan ve 18 Nisan’da Science Advances dergisinde yayımlanan bir araştırmaya dayanarak ürettiğini belirtiyor. Bu araştırmada bilim insanları, lazer yardımıyla insan gözünde normalde görülmeyen bir renk algısı oluşturmayı başarmışlardı.
Semple, bu renk deneyimini sanat dünyasına taşımak için yıllardır mücadele ettiğini vurguladı. Ürettiği 150 mililitrelik "YOLO" boyası, 10 bin sterlinlik fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. Ancak, sanatçılar “YOLO” indirim kodunu kullanarak bu ürünü 29,99 sterline satın alabiliyor. Satın almak isteyen sanatçılar, boyayı yalnızca sanatsal amaçlarla kullanacaklarını taahhüt etmek zorunda.
RENKLERİN SAHİPLİĞİNİ PROTESTO EDEN SEMPLE
Semple, renklerin sadece tek bir kurum veya kişi tarafından sahiplenilmesini eleştiriyor. Bu tutumunu, Yves Klein'ın ünlü ultramarin mavisi, Anish Kapoor'un Vantablack siyahı gibi renklerin kurumsal olarak sahiplenilmesini protesto etmek amacıyla geliştirdi. Semple, "Her zaman renklerin herkesin kullanımına açık olması gerektiğini düşündüm" şeklinde bir açıklama yaptı.
Semple, "YOLO" boyasının isminin de anlamını açıklayarak, bilim insanlarının keşfettiği "Olo" adındaki renge "You" (sen) kelimesini eklediğini belirtti.
ARAŞTIRMACILARIN GÖRÜŞLERİ: OLO RENGİ TAKLİT EDİLMEZ
Araştırmacılardan Austin Roorda, Olo'ya uyan bir rengi üretmenin imkansız olduğunu savunarak, "Üretebileceğiniz herhangi bir renk, kıyaslandığında soluk kalacaktır" dedi. Bu görüş, Semple’ın geliştirdiği boyanın tam olarak aynı deneyimi yaşatamayacağına dair bir uyarı olarak öne çıkıyor.
Semple’ın "YOLO" boyası, yalnızca sanatçılar için değil, renklerin özgürleşmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.