AXA Sigorta’nın yayımladığı 2025 Gelecek Riskleri Raporu, dünyanın giderek daha sık ve karmaşık krizlerle karşılaştığını bir kez daha hatırlatıyor. Bu yıl 12’ncisi açıklanan rapor, 57 ülkeden 3 bin 500’ü aşkın uzman ile 25 binden fazla bireyin görüşleri üzerinden geleceğin risk haritasını çıkarıyor.
Bulgular, iklim değişikliğinin gelecek 5-10 yıl için hâlâ en büyük tehdit olarak algılandığını ancak siber güvenlik, jeopolitik istikrarsızlık ve yapay zekâ kaynaklı endişelerin bu riskle arasındaki farkı hızla kapattığını gösteriyor.
Raporda yer alan değerlendirmeler, dünyada birbirini tetikleyen çoklu krizlerin artık daha belirgin bir şekilde hissedildiğini ortaya koyarken, daha bütüncül, kapsayıcı ve uzun vadeli stratejilere duyulan ihtiyacın arttığını vurguluyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDEN HÂLÂ EN BÜYÜK TEHDİT?
Raporun sonuçlarına göre iklim değişikliği, son beş yıldır küresel risk algısında en ön sıradaki yerini koruyor. Uzmanlara göre bu durum yalnızca artan sıcaklıklarla ya da aşırı hava olaylarıyla sınırlı değil.
İklim kaynaklı etkilerin ekonomik ve sosyal dengeleri çok daha hızlı bozması, risk algısını güçlendiren ana unsur olarak öne çıkıyor. Ayrıca bu yılki bulgular, iklim değişikliği ile diğer küresel riskler arasındaki farkın daraldığını gösteriyor.
Jeopolitik gerilimlerin sıklaşması, siber tehditlerin daha sofistike hale gelmesi ve toplumsal gerilimin yükselmesi, risklerin birbirini beslediği bir tablo ortaya koyuyor.
SİBER TEHDİTLER, JEOPOLİTİK BELİRSİZLİKLER VE YAPAY ZEKÂ ENDİŞELERİ YÜKSELİŞTE
AXA’nın raporuna göre iklim değişikliğini takip eden en önemli başlıklardan biri siber güvenlik riskleri. Dijitalleşmenin hızlanması ve kritik altyapıların çevrimiçi tehditlere daha açık hale gelmesi, bu alanı küresel risk sıralamasında öne taşıyor.
Bunun hemen ardından gelen jeopolitik istikrarsızlıklar, özellikle son yıllarda artan bölgesel gerilimler ve çatışmalar nedeniyle daha endişe verici bir noktaya ulaşmış durumda.
Yapay zekâ kaynaklı riskler de listede hızla yükseliyor. Yapay zekânın sağladığı önemli fırsatların yanında etik, güvenlik ve kontrol mekanizmalarına ilişkin belirsizliklerin artması dikkatle takip edilmesi gereken bir alan olarak değerlendiriliyor.