Son dönemde sosyal medya fenomenlerinin pazarladığı zayıflama çayları, kahveler ve "hızlı kilo verdiren" tarifler büyük ilgi görüyor. Ancak Diyetisyen Ece Eyyupoğlu, bu tür ürünlerin bilimsel bir temelden yoksun olduğunu belirterek, kullanıcıları uyarıyor:
"Bu ürünler yalnızca ticari amaçla sunuluyor, zayıflamaya katkıları ise tartışmalı. Dahası, yanlış ve bilinçsiz kullanımları ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir."
Kalp-damar rahatsızlıkları, karaciğer ve böbrek sorunları gibi hayati sağlık problemleri bu tür ürünlerin kontrolsüz kullanımıyla doğrudan bağlantılı olabilir.
3 GÜNDE 5 KİLO VAADİ BİLİMSEL DEĞİL
Eyyupoğlu, özellikle “3 günde 5 kilo verin” gibi sloganlarla satılan diyetlerin bilimsel hiçbir dayanağı olmadığını vurguluyor. Diyetin kişiye özel olması gerektiğini hatırlatarak şunları söylüyor:
"Metabolizma kişiden kişiye farklılık gösterir. Hızlı kilo verme iddiasıyla uygulanan şok diyetler metabolizmayı yavaşlatır, kas ve su kaybına neden olur, uzun vadede ciddi zarar verir."
HIZLI KİLO KAYBI KALICI SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Uzmanlara göre, hızlı kilo verme hedefiyle bilinçsizce yapılan diyetler; yeme bozuklukları, besin öğesi eksiklikleri ve psikolojik stres gibi çeşitli sağlık sorunlarını tetikleyebilir.
Eyyupoğlu, güvenli ve sağlıklı kilo kaybının haftalık 0.5 ila 1 kilogram arası olmasının ideal olduğunu söylüyor.
ARALIKLI ORUÇ HERKES İÇİN UYGUN MU?
Son yılların popüler diyetlerinden biri olan aralıklı oruç (intermittent fasting) hakkında da değerlendirmelerde bulunan Eyyupoğlu, bu yöntemin kısa vadede bazı faydaları olabileceğini, ancak herkes için uygun olmadığını belirtiyor:
"16:8 yöntemi yaygın olarak kullanılıyor. Ancak gebe ve emziren kadınlar, çocuklar, ergenler ve kronik hastalığı olan bireyler bu diyeti kesinlikle uygulamamalıdır."
Uzun süreli uygulamalar, kas kaybı, baş dönmesi, halsizlik ve metabolizma yavaşlaması gibi riskleri de beraberinde getirebilir.
GLÜTENSİZ BESLENME SAĞLIKLI BİREYLER İÇİN GEREKSİZ
Eyyupoğlu, glütensiz beslenmenin yalnızca çölyak hastaları ve glüten intoleransı olan bireyler için gerekli olduğunu hatırlatıyor. Sağlıklı bireylerin glüteni kesmesinin bağırsak sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini vurguluyor:
"Glütensiz beslenmek posa alımını azaltır. Bu durum bağırsak mikrobiyotasının bozulmasına, kardiyovasküler hastalık riskinin artmasına ve besin eksikliklerine yol açabilir."
Ayrıca glütensiz ürünlerin yüksek maliyetli olduğuna da dikkat çeken Eyyupoğlu, bu beslenme tarzının uzman önerisi olmadan tercih edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
TAM TAHILLI ÜRÜNLER DAHA DENGELİ VE ZENGİN
Sağlıklı bir beslenme programının temelinde tam tahıllı gıdalar yer almalı. Bu gıdalar hem lif bakımından zengin hem de vitamin ve mineral açısından destekleyici özellikler taşıyor.
Eyyupoğlu, gereksiz sınırlamaların beslenme dengesini bozduğunu ve kişiyi uzun vadede daha sağlıksız hale getirdiğini belirtiyor.