Hipertansiyon, yani yüksek tansiyon, dünya genelinde her 3 kişiden 1’inde görülmektedir. Ancak, bu durumun sessizce ilerleyebilmesi nedeniyle, birçok kişi hipertansiyona sahip olduğunu bilmeden yaşamını sürdürmektedir. Hipertansiyon, tüm organları doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilir ve özellikle kalp, beyin, böbrekler, böbreküstü bezleri ve diğer iç organlar üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hipertansiyonu kontrol altına almanın en hızlı ve etkili yolu, kan basıncını düzenli olarak ölçtürmektir. İç Hastalıkları Uzmanı, hipertansiyon konusunda dikkat edilmesi gerekenleri paylaşmaktadır.

HIZLI VE DOĞRU TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Türkiye’de hipertansiyona bağlı yaşam kayıplarının oranı yüzde 25 civarındadır. Bu kişilerin büyük bir bölümü (yaklaşık yüzde 46), kan basıncının yüksek olduğunun farkına bile varamamaktadır. Rutin yaşamda strese ve iş yüküne bağlı olarak gelişen baş ağrıları, çoğu zaman ciddi bir durum olarak görülmemektedir. Ancak baş ağrısı, hipertansiyonun ilk belirtisi olarak kabul edilebilir. Baş ağrısı ile doktora başvuran bireylerde, hipertansiyon tespit edilirse, vakit kaybetmeden gerekli kontroller yapılmalı ve kan basıncı kontrol altına alınmalıdır.

HİPERTANSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hipertansiyon, sessiz ve ani bir şekilde ortaya çıkabilir, bir anda belirti verip hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Hipertansiyon olan bireylerde sık görülen belirtiler arasında baş dönmesi, nefes darlığı, baş ağrısı, bulanık görme, kalp ritminde dengesizlik, idrara sık çıkma ihtiyacı ve kalp ritminde değişiklikler sayılabilir. Bazı hastalarda hiçbir belirti göstermeyen hipertansiyon, bacaklarda şişlik ve ödem gibi belirtilerle de kendini gösterebilir. Hipertansiyonu tetikleyen başlıca faktörlerden biri olan tuz tüketiminin sınırlandırılması, hastalığın belirtilerini hafifletebilir.

Gizli seyreden hipertansiyona dikkat

HİPERTANSİYON RİSK FAKTÖRLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Yaş ilerledikçe hipertansiyon riski artar ve düzenli ilaç kullanımının önemi büyüktür. İleri yaşlarda sıkça görülen hipertansiyon, kadınlarda ve erkeklerde genetik yatkınlık, stres, obezite, aşırı tuz tüketimi, diyabet, alkol tüketimi, sigara kullanımı, yoğun çalışma koşulları ve hareketsiz yaşam gibi faktörlerle ilişkilidir. Hipertansiyon genellikle 50-55 yaşından sonra daha sık görülür ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. 18 yaşından itibaren sağlıklı her bireyin yılda en az bir kez tansiyonunu ölçtürmesi büyük önem taşımaktadır. Kan basıncını ölçen tansiyon aletleri, genel tansiyon durumu hakkında bilgi sağlar ve bu bilgilere göre doktor tavsiyeleri doğrultusunda gerekli önlemler alınmalıdır.

Sağlık Bakanlığından ağız ve diş sağlığı uyarısı Sağlık Bakanlığından ağız ve diş sağlığı uyarısı

DÜZENLİ İLAÇ KULLANIMININ ÖNEMİ

Sağlık sorunlarının önüne geçmek için doktor kontrollerini aksatmamak ve hipertansiyon ilaçlarını düzenli kullanmak hayati önem taşır. İlaçlarını düzenli kullanan bireylerde, kalp ve damar sistemindeki bozulmaların önüne geçilir ve diğer organların zarar görmesi engellenir. Ayrıca, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve tuz tüketiminin sınırlandırılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri de hipertansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, hipertansiyonun erken evrelerinde bile organlara zarar verebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, rutin kontrollerin yanı sıra, hipertansiyonun önlenmesi ve yönetimi için sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi büyük önem taşır. Ayrıca, hipertansiyonun tedavisinde kullanılan ilaçların düzenli olarak alınması, tedavinin etkinliği açısından kritik öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki, hipertansiyon tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Kaynak: HABER MERKEZI