Kalem işi ve restorasyon sanatına gönül veren Ammar Yasir Güler (33), bu mesleğe çocuk yaşlarda yaz tatillerinde başladı. Eskişehir'de Tepebaşı Fatih Camisi’nde 2007 yılında ilk profesyonel deneyimini yaşayan Güler, o günden bu yana onlarca eserde görev aldı. "Meslek sevilmeden yapılmaz, biz de gönlümüzü verdik" diyen Güler, yaptığı işin hem sanatsal hem kültürel yönünün farkında olduğunu vurguluyor.
Zamanla Mehmed Muhyiddin Üftade Türbesi, Bursa Mevlevihanesi, Bursa Ulu Cami ve Hüdavendigar Cami gibi önemli eserlerde yer aldığını belirten Güler, "Sadece Bursa değil, Türkiye'nin dört bir yanında çalışıyoruz. Hem yeni camilerde hem de tarihi eserlerde sanatımıza yer veriyoruz" dedi.
ZOR AMA MANEVİ HAZZI YÜKSEK BİR İŞ
Kalem işi cami süslemelerinde önce tasarım yapılması gerektiğini aktaran Güler, "Tasarımı belirledikten sonra motifleri çiziyoruz. Uzun kıl fırçalarla çalışıyoruz, bazen saatlerce yukarı bakarak işlem yapıyoruz. Bel ve boyun ağrısı kaçınılmaz ama esere katkımız olduğunu bilmek tüm yorgunluğu unutturuyor" diye konuştu.
HER CAMİ ÖZGÜNDÜR, HER ESER FARKLI OLMALI
2009’dan bu yana kalem işiyle uğraşan Bilal Deliktaş ise hat sanatıyla başladığı yolculuğu kalem işine taşıdığını söylüyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde cami süslemeleri yapan Deliktaş, Ammar Yasir Güler ile birlikte çalıştıkları tüm projelerde her camiye özel desenler geliştirdiklerini vurguluyor: “Birbirine benzeyen işler üretmemeye dikkat ediyoruz. Her cami özgündür ve her birine özel motifler tasarlamak gerekiyor.”
Tarihi eser restorasyonlarına ise özel bir ilgiyle yaklaştıklarını söyleyen Deliktaş, "Bu işler sadece maddi değil, manevi bir değer taşıyor. Büyüklerimize ve geçmişimize bir vefa borcu gibi yaklaşıyoruz" dedi.
SANATLA İÇ İÇE BİR YAŞAM
Deliktaş, Emir Sultan Camii, Yeşil Cami, Fabrika-i Hümayun, İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi ve İsmail Hakkı Bursevi Kabri gibi önemli yapılarda da görev aldığını ifade ederek, klasik Osmanlı motiflerini çalışmayı çok sevdiğini belirtti.
Yüksek kubbelerde çalışmanın zorluğuna da değinen Deliktaş, “Geceleri boyun ağrılarıyla uyanabiliyoruz ama bu işi sevmeden yapamazsınız. Yukarıdan inip yaptığım işi izlemek bile bana büyük mutluluk veriyor” dedi.