Günümüzde, kariyer hedefleri, finansal istikrar arayışı ve sosyal normlardaki değişim, çocuk sahibi olma kararını ileri yaşlara ertelemeye yol açıyor. Ancak bu durum, hem ebeveynler hem de çocuklar için çeşitli riskler barındırıyor. Geç yaşta ebeveynlik, birçok fizyolojik ve psikolojik zorluğu beraberinde getiriyor.
ÇOCUKLARIN FİZİKSEL VE DUYGUSAL GELİŞİMLERİ ETKİLENİYOR
Geç yaşta hamilelik, özellikle biyolojik sınırlamalar nedeniyle daha fazla risk taşıyor. Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'ne (ACOG) göre, 35 yaş ve üzeri kadınlar, preeklampsi, gestasyonel diyabet ve erken doğum gibi komplikasyonlarla karşılaşabiliyor. Ayrıca, ileri yaşta babalık, spermin genetik yapısındaki değişimlerden dolayı doğum anomalilerine yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ileri yaşta ebeveyn olmanın, enerjide azalmaya ve bu durumun da çocukların fiziksel ve duygusal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemesine neden olabileceğini belirtiyor.
JENERASYON FARKI SORUN OLUYOR
Geç yaşta ebeveyn olmanın psikolojik etkileri de büyük bir öneme sahiptir. Birçok ebeveyn, yaşlarının ilerlemesiyle birlikte çocuklarının yaşamlarının ilerleyen dönemlerine yeterince eşlik edememe endişesi taşıyor. British Medical Journal (BMJ) tarafından yapılan araştırmalar, ileri yaşta ebeveynlerin depresyon ve kaygı bozuklukları riskinin arttığını ortaya koyuyor. Ayrıca, jenerasyon farkı nedeniyle çocuklarla iletişimde yaşanan zorluklar, hem ebeveynlerde hem de çocuklarda duygusal gerilimlere yol açabiliyor.