Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son aylarda Gazze'de yaşanan trajik olaylara dikkat çekerek, sivillere karşı gerçekleşen insanlık dışı saldırıları sert bir dille kınadı.
Fidan, Gazze'deki çocuklar, yaşlılar, hastalar ve sivil halkın okullarda, hastanelerde ve camilerde hedef alınmasının, savaşın ne kadar insani olmaktan uzak bir noktaya geldiğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
7 Ekim'den bu yana devam eden bu trajediyi sona erdirmek için uluslararası toplumun bir araya gelerek etkili bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, Gazze'deki sivillere yönelik bu saldırıların derhal durdurulması gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada, ateşkes ilan edilmesi ve insani yardımların ulaştırılabilmesi için gerekli koridorların açılması gerektiğine dikkat çekti.
Fidan, Gazze'deki mevcut krizin, özellikle elektrik ve su kesintileri ile temel insani malzemelerin bölgeye girişinin engellenmesi nedeniyle daha büyük bir insani felakete yol açtığını ifade etti. Aynı zamanda, bu krizin bölgede daha fazla ölüm ve yıkıma yol açacağına dair endişelerini dile getirdi.
Bu nedenle, Gazze'deki savaşın ve sivillere yönelik saldırıların derhal durdurulması gerektiğinin altını çizdi.
İslam dünyası olarak Gazze'deki bu saldırılara karşı birlik içinde ortak bir tavır ve eylem geliştirmeleri gerektiğini söyleyen Fidan, bu yönde Abu Dabi, Tahran, Beyrut, Cidde ve Kahire gibi önemli merkezlerde temaslar gerçekleştirdiğini belirtti.
Bu trajedinin sona ermesi için Türkiye'nin Cumhurbaşkanı tarafından yürütülen yoğun diplomasi faaliyetlerinin de devam ettiğini ve bölge liderleri ile dünya liderleriyle görüşmeler yapıldığını ifade etti.
Fidan, bölgenin tarihi bir dönüm noktasında bulunduğunu ve mevcut krizin, ya daha büyük bir savaşa ya da daha büyük bir barışa yol açabileceğini vurguladı. Ancak, bu noktada bölge dışı aktörlerin ve tarafların sağduyu ile hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Ayrıca, İsrail-Filistin sorununun kalıcı bir barış ve istikrar getirilmeden bölgenin asla istikrar kazanamayacağını belirten Fidan, bu konuda somut bir çözüm planı olduğunu ve buna destek olacak bir garantörlük mekanizmasının kurulması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin, bölgedeki Müslüman ülkelerle birlikte bu mekanizmanın oluşturulması konusunda çalışmalara devam edeceğini söyledi.
İsrail'in askeri operasyonlarına açık destek veren bazı Batılı ülkeleri eleştirerek, bu ülkelerin çifte standartlarına dikkat çekti. Gazze'de yaşanan acıların, insanlık adına bir sınav olduğunu ve bu sınavı geçmek için uluslararası toplumun bir araya gelerek somut adımlar atmaları gerektiğini vurguladı.