Diplomadan Fal Bakma

Abone Ol

Bana diplomanızı gösterirseniz size geleceğinizi söyleyebilirim. Fal bakıyorum yani diplomanızla. Kimisi elden bakar, kimi kahveden bakar ben de diplomadan bakayım istiyorum.

On yıllar boyunca okullarda geçiyor ömrümüz. Bunun amacı nedir? Yani bir insan onlarca yıl niçin bir okula devam eder? Niçin çocuğunuz okula gitsin diye uğraşıyorsunuz? Hatta en iyi okullara gitsin diye…

Bu okulları bitirmenin bir amacı var. Bu amaç, iyi bir insan olmanın yanı sıra (umarım bunu başarıyoruzdur, konumuz bu olmadığı için hiç girmiyorum.) iyi bir meslek sahibi olmak. İyi bir meslek veya bir meslek sahibi olmanın amacı nedir? Para kazanmak, insanlığa faydalı olmak, insanca yaşama imkanı elde etmek. Nihai amaçlara bakarsak bunu sadece diplomanın sağlamadığını görüyoruz. En azından şimdilik. Bu son cümle, okumanıza gerek yok, şeklinde bir önerme içermiyor elbette. Kişileri de hedef almıyor üstelik bu yazı. Hem sistemsel bir analiz hem de bireysel bir yol gösterme.

Bu yazıya sebep olan haber şu: https://kutahyaekspres.com/kutahyada-hastanede-temizlik-gorevlisi-olabilmek-icin-rekor-basvuru

“Kütahya'da 47 kişinin alınacağı hastane temizlik görevlisi ilanına aralarında lise, üniversite ve yüksek lisans mezunlarının da olduğu 30 bin 443 kişi başvurdu.”

Sadece 47 temizlik işçisi alınacak…

5 bin 793 ilköğretim mezunu

18 bin 477 lise mezunu

3 bin 924 ön lisans mezunu

2 bin 215 lisans mezunu

34 yüksek lisans mezunu

Başvurular böyle. Manzaraya bakınca sanki Kütahya merkezde hiç iş sahası yokmuş gibi bir şey ortaya çıkıyor değil mi? Kaç tane OSB var Kütahya genelinde? Çok değil mi? Kaç tane nitelikli fabrika var? Yine çok var… Sizce bu temizlik işine başvuranların tamamı işsiz mi? Değil. Elbette çok iyi işlere sahip olduklarını söylemiyorum. Onlar atalarının öğütlerini hayat felsefesi haline getiren insanlar belli ki. Devletin kulağına yapış! Felsefe bu. Devletin çok kulağı yok ama. Bunu da biliyor olmalı bunca insan. Şansını deniyor demek. 30 bin insandan birkaçı bile girişimci, kendi işini kurabilecek kadar kabiliyete sahip değil mi? Bilmem. Görünen o ki, devlette bir kadroya sahip olmak bilinen bütün işlerden daha değerli.

Yukarıdaki tablodan bir sürü yorum çıkarabilirsiniz. Birkaç deneme yapalım. Buna rağmen bilin ki ben bu çıkarımların peşinde olmayacağım.

-Devlet kendi bünyesinde çalıştırdığı insanla, özel sektörde çalışan insanlar arasında ayrımcılık yapmaktadır. (Siyahi kölelerin farkı kadar açıktır bu ayrımcılık.)

-İnsanlar çocuklarını sadece devlette çalıştırmak için okutmaktadırlar. İş ne olursa olsun.

-İnsanlar son derece rahat koşullarda çalışmak istemektedirler. Devlet de onlara bu imkanı sunmaktadır.

-Diplomalar hiçbir işe yaramamaktadır.

-On yıllarca okumanın sonucu artık bir hayat kurmaya yetmemektedir.

-Okullar sadece sosyalleşme mekanı olarak işlev görmektedir.

-Kapitalizm okulları, sanayinin ihtiyacı olarak tasarlamıştı fakat yanlış politikalar bunu bile sağlamıyor artık.

-Aileler, okullar, devlet poliltikaları geleceğe dair çok büyük bir plansızlık içindeler.

-Kütahya’da nitelikli iş hiç yok. (Doğru veya yanlış, sadece basit çıkarımlar yapıyorum.)

-Bireysel çabalar yerine şans faktörü hayata daha çok yön veriyor Kütahya insanına.

Daha çok yorum yapılabilir fakat gerek yok. Tablo ortada. Çok acı bir manzara var. Siz üzülmediniz mi oradaki üniversite mezunlarına?

Çözüm adına yazacak da değilim. Zaten çokça yazılıyor, konuşuluyor. Uzmanlar yıllardır uyarıyorlar. Bu teknik bir yazı değil. Ben sadece ortaya bir tablo koyuyorum.

Eğitim iflas etti mi?

Bu sorunun cevabını veriyor insanlar yıllardır. İflas etti de diyemiyorum komple ama artık eğitimin büyük kitleler için anlamsız hale geldiği açık. Buna iflas mı dersiniz, başarısızlık mı, batma mı, toplumsal çöküş mü? Artık hangi duruma hangisi uygunsa. Bir Kütahyalı olarak buna hemen yapabileceğiniz bir şey var mı? Yok. Öyleyse kendi probleminizi çözmede bu adımdan başlamamalısınız. Bunu konuşup durmak size çözüm getirmeyecek. Başka şeyler yapmalısınız. Bırakın bu sorunla, yine bu sorunu çözmeyecek yetkililer uğraşsın!

Bir neslin vasıfsız hale getirildiğini görmek…

Koca bir nesil vasıfsız hale nasıl getirilir? Bunu yapmak çok büyük bir proje. Buna yatırım yapsanız beceremezsiniz. Fakat ihmaller, ihanetler, torpiller, plansızlıklar, duyarsızlıklar… Bu sonucu doğurdu. Suçu hükümetlere atıp kurtulmak kolay. Bu sonucun oluşmasında bütün toplumun masum olduğunu düşünmek daha büyük bir hata.

Garanti işler…

En kötü okullardan bile mezun olsa cevval bir genç, kendisini alanında yetiştirse… Hayal mi bu dediğim? En iyi üniversitelerden mezun olsanız bile iyi işler sizi hemen beklemiyor. Onlarda bile diplomanıza değil, neler yaptığınıza bakıyorlar. Demek istediğimi anladınız mı? Devlette çalışmak amacıyla yaşıyorsanız bunlar olmayacak demektir. Önce bunu kafanızdan atın. Elbette arada yine deneyin ama bu hedefle yaşamayın. Devletin kısa vadede değişecek bir şeyi yok, kendinizi değiştirin güzel yaşamak istiyorsanız.

Hep sayıları konuşuyoruz…

Oysa orada hikayeler var. Gerçek insanlar var. Her birinin ayrı bir yaşam tecrübesi var, zorlukları var. Her birinin hayalleri var. Bu tabloyu görenler üzülüyor ama sizin için bir şey yapamazlar. Bu tablonun içinde olanlar veya bu tabloya ileride katılacak olanlar bir şeyler yapmalı. Siz kendiniz için bir şeyler yapmalısınız. Soru sorarak başlamalısınız?

Etrafımdan neler var?

Ben etrafıma ne verebilirim?

Ben etrafımdan neler alabilirim?

Ben kimim ve ne yapabilirim?

Mehdi bekler gibi iş beklemek kaderiniz olmasın.

Devlet işi beklemek ve kovalamak yerine balığa çıkın. Sizce hangisi gerçekçi? İşin sizi kovalayacağı bir şeyler yapmak zorundasınız.

Bu tablo bize asla umutsuz bir nesil olarak dönmemeli. Zihniyetler, anlayışlar, hedefler değişmeden bu tablo değişmeyecek. Kendinizi hemen bu tablonun dışına atın. Çocuklarınızı şimdiden bu tablonun dışına taşıma planları yapın.

Bu tablo ilk devletler kurulduğu günden beri değişmedi. Siz değişin.

Evet, şimdi getirin diplomanızı ve falınıza bakayım…

-Senin diplomanda bir şey görünmüyor kardeşim. Onu bir kenara koy ve kendini bir üst seviyeye taşı. Sen diplomandan daha fazlasısın.