Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Melih Akın, ortopedik engeline rağmen ceviz kabukları ve geri dönüşüm malzemelerini kullanarak minyatür hediyelik eşyalar tasarlıyor. Akın, 25 yıl önce emekli olduktan sonra zamanını değerlendirmek amacıyla sanata yöneldi. Gençlik Merkezi'nde dedesi ve babasından öğrendiği ceviz işleme sanatını sürdüren Akın, bu sanatı hem bir hobi hem de bir yaşam biçimi haline getirdi.
CEVİZ KABUĞUNDA BİR DÜNYA
Akın, ceviz kabuklarından çeşitli süs eşyaları üretmenin yanı sıra, bu kabukların içerisine minyatür figürler yerleştiriyor. Kuş, kuş yuvası, çanta gibi farklı tasarımlar ve tarihi yapılarla bezenmiş minyatürler, Akın'ın çalışmalarının dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor. Akın, cevizin içine adeta bir dünya sığdırarak, insanların ilgisini çekiyor. Ceviz kabuklarıyla küçük bir evren yaratmaya çalışan Akın, "Ceviz kabuğunun içine ne sığar?" sorusuna kendi cevabını veriyor.
MİNYATÜR TASARIMLARLA GERİ DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİNİ VURGULUYOR
Akın, atık malzemeleri kullanarak geri dönüşümün önemine dikkat çekiyor. Her malzemeyi yeniden değerlendirerek, ceviz kabuklarını sanat eserlerine dönüştüren Akın, çevreye duyarlı bir yaklaşımı benimsiyor. 500'ün üzerinde eser üreten Akın, yaptığı işin hem zor hem de keyifli olduğunu belirtiyor. Bu çalışmalarla gelecekte anlamlı bir sergi açmayı ve gelecek nesillere örnek olmayı hedefliyor.
SABIR VE EMEKLE YAPILAN SANAT
Akın, ceviz kabuğu işleme sanatını sabır gerektiren bir iş olarak tanımlıyor. Her bir eserini özenle ve sabırla işleyen Akın, kullandığı malzemelere para harcamadığını, her şeyin geri dönüşüm olduğunu belirtiyor. Ceviz kabuğu işleme süreci, Akın için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir meditasyon haline gelmiş. "Ben cevizi işlerken başka hiçbir şeyi görmüyorum, işime odaklanıyorum" diyor.