Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“BU TOPRAKLARDA HÂLÂ MEVLÂNÂ’NIN, YUNUS’UN NEFESİ VAR”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, İlahiyat

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dr. Abdullah Çakır, Şehit Selim Cansız AİHL Kütüphanesi koordinatörlüğünde tertip edilen Başköşe Konuşmaları’nın misafiri oldu. Mevlânâ’nın Belh’ten Anadolu’ya göçtüğünü söyleyen Çınar: “Bu topraklarda hâlâ Mevlânâ’nın, Yunus’un nefesi var. O yüzden Mevlânâ’yı tanımak ve idrak etmek, bizim için çok önemlidir” dedi.

Şehit Selim Cansız AİHL Kütüphanesi koordinatörlüğünde tertip edilen ve bir gelenek haline gelen Başköşe Konuşmaları’nın 10. programı okul kütüphanesinde düzenlendi. Bu haftanın başköşe konuşmacısı Dr. Abdullah Çakır oldu.

“BÜYÜK BİR DİN ÂLİMİ”

Mevlânâ’nın Düğün Günü başlığında tertip edilen konuşmada öncelikle Mevlânâ’nın 17 Aralık tarihindeki vefatından dolayı ilan edilen Mevlânâ Haftası’na değinildi. Mevlânâ’nın hayatı ile başlayan konuşma, onun Anadolu tarihi ve siyaseti açısından oynadığı büyük rolle devam etti. Dr. Abdullah Çakır, şunları kaydetti: “Mevlânâ 6 yaşındayken ailesi ile birlikte Belh’ten göçer. Bu göç yolculuğunda önce Hicaz’a, sonra Suriye ve Irak bölgesine, ardından Anadolu’ya gelir. Ailesi, âlim bir aile olduğu için gittikleri her yerde saygı ile karşılanır. Mevlânâ, Konya’ya gelmeden önce çeşitli Anadolu şehirlerinde bulunmuş ve en son Karaman’da ikamet etmiştir. Devrin Selçuklu sultanı tarafından ailesiyle birlikte Konya’ya davet edilir. Bu şekilde Konya’da medrese kurar ve hocalık yapar. Büyük bir din âlimidir. Babasının vefatından sonra yanına gelen Seyyid Burhânüddîn Hüseyn Muhakkık-ı Tirmizî, Mevlana’nın hocası olur.”

“MEVLÂNÂ’YI TANIMAK VE İDRAK ETMEK, BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Mevlânâ’nın yaşadığı dönemde Anadolu’da iç karışıklıkların çok fazla olduğunu söyleyen Çakır: “Yöneticilerin taht kavgaları ve sefahate dalmaları, Moğol baskısı gibi sebepler karışık bir ortam oluşturmuştur. Bu ortamı; Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi âlimler düzene sokar. Moğol tehlikesinin had safhaya ulaştığı bir zamanda Mevlânâ, Moğalların kısa bir zaman sonra Müslüman olacaklarını müjdelemiştir. Hatta ata tarihinde Mevlânâ’nın Osman Gazi ile görüştüğü de kaydedilir. Osman Gazi genç bir alpken Konya’da Mevlânâ ile karşılaşır. Onun tekkesine gidip misafir olur, birlikte zikre katılır. Nihayetinde şunu bilmeliyiz ki Anadolu, son kaledir. Bakın bugün da akın akın Anadolu’ya göç yaşanıyor. Bu topraklarda hâlâ Mevlânâ’nın, Yunus’un nefesi var. O nefesle buralar vatan kılındı. O yüzden Mevlânâ’yı tanımak ve idrak etmek, bizim için çok önemlidir.” Programı ilgiyle takip eden öğrenciler, program sonunda da merak ettikleri birçok hususu Abdullah Çakır’a sorma imkânı buldu. Program, ikramların ardından son buldu. CANSU AYDEMİR