Nöbetçi Eczaneler
DPÜ’de dijital dünyada telif haklarının rolü konuşuldu. Etkinlikte bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Üyesi Av. Ahmet Atam, fikrî ve sınai hakların önemine değinerek: “Fikir ve sanat eserlerinin izinsiz kullanılması, son derece önemli olan bu konuda çok ciddi hukuki yaptırım ve cezalara sebebiyet verebilir” dedi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının iş birliğiyle Dijitalleşen Dünyada Sanatın ve Sanatçının Korunmasında Telif Haklarının Rolü ve Önemi konulu konferans düzenlendi. GSF Ahmet Yakupoğlu Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Kütahya Vali Yardımcısı Aydın Börü, Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal, GSF Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, KGSMYO Müdürü Doç. Dr. Pınar Yazkaç, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Üyesi Av. Ahmet Atam, Kültür ve Turizm Uzmanı Dr. Barış Gözübüyük, personel, öğrenciler ve davetliler katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Pınar Yazkaç, Kütahya Güzel Sanatlar MYO’nun Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle yürüttüğü Yaratıcı Kültür Endüstrileri Yolunda Genç Girişimciler Projesi kapsamında düzenlenen etkinliğin düzenlenmesine katkı sunan kişi ve kurumlara teşekkürlerini sundu.
ATAM, FİKRİ VE SINAÎ MÜLKİYET HAKLARININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Üyesi Av. Ahmet Atam “Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının Hukuki Boyutları ” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Fikri ve Sınaî Mülkiyet Haklarının önemine değinen Ahmet Atam: “Her türlü sanat eseri, örneğin güzel sanatlar alanından örnek verecek olursak: resim, seramik, çini, heykel, afiş gibi; edebi eserlerden de roman, şiir, beste gibi her türlü eser, marka, buluş sahibinin ticari haklarının korunmasıdır. Telif hakları veya fikri haklar diye de anılan ‘Fikri Mülkiyet’, bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakların tamamını ve komşu haklarını ifade eder. Fikri ve Sınai Haklar Hukukuna genel çerçevede bakacak olursak; bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi tüm hakları koruyan ve bu haklar hususunda yasal düzenlemeler yapan hukuk dalıdır. Eserlerin izinsiz kullanılmasından pazarlanmasına, patent işlemlerinden lisansa kadar birçok konuyu kapsar. Fikri haklar derken daha soyut, eşyadan farklı olan şeyleri içerir. Fikri mülkiyette haklar ülkesel olarak korunur, başka bir ülkede farklı gerekçelerle korunmayabilir. Ayrıca fikri mülkiyet hakları süreye tabidir ve sahibinin yaşamı boyu 70 yıl kadar korunur. Fikri mülkiyet; edebiyat, sanat, müzik, mimari vb. gibi eserler üzerinden sahip olunabilecek haklardır” şeklinde konuştu.
“AVUKATLAR DANIŞMANLIK YAPABİLİR”
Avukatların fikri haklar konusunda müvekkillerine; marka, patent, tasarım ve faydalı model tescil işlemlerinde danışmanlık yapabileceğini söyleyen Ahmet Atam: “Telif hakları uyuşmazlıklarının çözümü, eserlerin kullanımı yayını çoğaltılması, mali hak devir sözleşmeleri, kullanma sözleşmeleri hazırlanması, fikri ve sınai mülkiyet hukukundan kaynaklı her türlü maddi ve manevi haklar, iptal, tazminat ve davalarının takibi, eserlerin korunması, taklitle mücadele, haksız kazanç, marka ihlali ve hak takibi gibi konularda sorunları çözmek adına yardımcı olmaktadır. Günümüzde dijital çağda her türlü fikir ve sanat eserinin izinsiz kullanılması çok ciddi hukuki yaptırım ve cezalara sebebiyet verebilir” açıklamasında bulundu.
UYSAL: “SANATÇININ DEĞERİNİ O HAYATTAYKEN ANLAMALIYIZ”
Rektör Prof. Dr. Kâzım Uysal ise konuşmasında: “Hem Kütahya Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulumuz hem de Güzel Sanatlar Fakültemiz, sanat adına, insanlık adına, değerler adına gerçekten çok iyi işler yapıyor. Onlardan bir tanesi de bugünkü etkinlik. Sanat ve sanatçı eğer takdir edilmezse, onun ürettiği korunmazsa, sürdürülemez. Sanatçının ürettiğini koruyamıyor, o hayattayken ürettiğini takdir etmiyoruz. Bu nedenle genelde sanatçının değeri bu dünyadan göçünce anlaşılıyor. Bunun insanlığın temel bir eksikliği olduğunu düşünüyorum. Buna farkındalık oluşturarak sanatın ve sanatçının daha dünyadayken görülmesi hepimizin arzusu ve dileği. Sanat ve sanatçı değer görecek; Değer görürse kültür ve medeniyet yükselecek, akabinde milletler daim olacak. Medeniyetimizin güçlü olması için sanata ve sanatçıya değer veriyoruz. Ben projede emeği geçen ve projeye destek veren Valimize, Dekanımız Levent Hocam’a ve Müdürümüz Pınar Hocam’a, Barolar Birliği Disiplin Kurulu Üyemiz Av. Ahmet Atam’a teşekkür ediyorum. Etkinliğin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
VALİ YARDIMCISI BÖRÜ: “HUKUK HAVA, SU GİBİDİR”
Vali Yardımcısı Aydın Börü: “Hukuk hava, su gibidir. Çevremizdeki atmosfer gibidir, vardır, varlığını bilmeyiz; Ancak ihtiyacımız olduğunda hissederiz. Kamunun görevi de hukuk kurallarına ihtiyaç olmadan hayatın olağan akışını uygun hale getirmektir. Bunun ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtmeye gerek yok. Ben bu bağlamda konunun projelendirilerek çalışma konusu yapılmasından ve öğrencilerle bir araya getirilmesinden dolayı çok memnunum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuştu.
“YASAL YOLLARA BAŞVURULMALI”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Dr. Barış Gözübüyük ise, hazırladığı sunumunda Dijitalleşen Dünyada Sanatın Telif Hakları ve Sanatın ve Sanatçının Korunmasının Önemi konulu sunumunu gerçekleştirerek eser sahiplerinin temel düzeyde telif hakları bilgisine sahip olması ve gerek görüldüğü takdirde yasal yollara başvurulması gerektiğini söyleyerek katılımcıları bilgilendirdi. Etkinlik soru cevap bölümünün ardından etkinliğe katkı sunan isimlere plaket sunumu ile sona erdi.