Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BİR ŞEYİ YAPMAK ÖNEMLİ DEĞİL ÖNEMLİ OLAN YAPILANI KORUYABİLMEKTİR

Kütahya’nın başarılı Belediye Başkanı, Eski Parlamenter Prof. Dr. Alim Işık çok da güzel söylemiş. Nerede söylemiş? Eskilerin Maltepe Parkı olarak bildiği, yenilerin ise Ressam Ahmet Yakupoğlu Parkı’nda yapılan çalışmalar sırasında söylemiş. Bilindiği gibi park yeniden dizayn ediliyor. Sayın Başkan fırsat bulduğunda üşenmiyor, gidiyor ve çalışmaları bizzat gözlemliyor. Ama en büyük hassasiyeti yeni yeni hizmete sokulan park ve bahçe, dinlence alanlarının korunmalarında odaklanıyor. Kazandırılan eserler in ne olurlarsa olsunlar koruyucusunun bizzat Kütahya halkı olması gerektiğini belirtiyor.

Size göre haklı değil mi? Şehrin en ortalık yerinde olan ve beş büyük mahalleye hizmet edecek olan, beş mahalle halkının yakından izlediği çalışmalar halen devam ediyormuş. İmalat çalışmaları sona geliyormuş. Park içinde yürüyüş yolları imalatı ile havuz ve diğerleri, sosyal donatılarn yapımı bu arada titizlikle sürdürülüyormuş. Yani anlayacağınız, Ressam Ahmet Yakupoğlu’na yakışan bir park hayata geçirilmek üzereymiş. İşte bu arada “sahip çıkın” deniliyor. Kim diyor? Sayın Belediye Başkanı Işık diyor: “Herkesin rahatlıkla, huzur içinde gezip dolaşabilecekleri, oturma guruplarında bir araya gelerek sohbet edebilecekleri, tam anlamıyla dinlenebilecekleri, vakit geçirebilecekleri bir park oluşturuyoruz. Kütahya’nın modern bir görüntü vermesi, estetik açıdan muhteşem bir şehir olması için bu tür parklarımızın sayılarını artıracağız. Bu bizim görevimiz. Halkımıza söz verdiklerimizi harfiyen yerine getiriyoruz. Ama benim hassaten bir istirhamım olacaktır; halkımız verdiğimiz hizmetlere sahip çıksın. Bu parkları ve diğer kazandırdıklarımızı gözü gibi korusunlar. Önemli olan yapmak değil, korumaktır. Her Kütahyalı bu eserleri kendi evleri, bahçeleri, taşınmazları gibi görmek zorundadırlar. Nasıl buluyorlarsa öyle bırakmalıdırlar. Bugün AB ülkelerinin çoğunda bireyler birbirlerini kontrol ediyor. Birinin yaptığı yanlışı diğeri uyararak düzeltiyor. İnsan kendi evindeki bir şeylere zarar vermek ister mi? Buraları da hepimizin ortak malı, asgari müştereğimiz, kırmızı çizgilerimizdir.” Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık’a hak veriyorum. Biz maalesef yapıyoruz ama koruyamıyoruz. Bu hastalıktan kurtulma zamanı gelmedi mi? Çıkın piknik alanlarına Allah rızası için bir bakın. Piknik yapanlar tertemiz çimenlerin üzerine naylon torba, içecek kapları, şişeler, yemek artıkları, sönmemiş ateşleri bırakarak ayrılıyorlar. Ben bir hafta önce piknik yaptığı yerin yakınına bulaşık suyu döken, ertesi hafta bulaşık suyu döktüğü yerde sofra kuran aile bilirim. Açık alanlarda tuvalet de olmadığından varın gerisini siz hesaplayın. Benim anladığım kadarıyla parkları taçlandıranlardan birisi de tuvaletlerdir. Hem de bakımlı temiz tuvaletler. Bu her dinlence merkezinde mutlaka olmalıdır. Sayın başkanımdan istirham ediyorum, halkımıza kazandırılan her eserin yakınına mutlaka bir tuvalet de yaptırılsın. Parklarda gürültüye izin verilmesin. Her parkta mutlaka bir büfe bulunsun. Hatta bir köşesinde acil yardım noktası da olsun. Parklar kaderlerine teslim edilmesin. Mutlaka kontrol altında tutulsun. Hatta parklarımızda zaman zaman polislerimiz, olmazsa jandarmamız bir görünsün derim. Darısı Tavşanlı’nın olsun. Tavşanlı’nın da devlet sanatçısı unvanlı, merhum, yeşilin yedi rengini tablolarına aktaran bir ressamı Abdullah Taktak’ı var. Tavşanlılı da merhum hemşehrileri, güzel insan için bir parka adını veremez mi?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER