Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

10 KASIM YİNE GELDİ, YİNE HÜZÜN, YİNE HASRET

Yazımın ana teması Atatürk’tür. Atatürk demeden önce sevmek sözcüğünü bilmek gerek. Çünkü bu sözcüğü bilmeden Atatürk’ten söz edilemez. Sevmek; (Bir şeye veya kimseye) sevgi duymak, gönlünde (ona karşı) bir muhabbet beslemektir. Namık Kemal bile ne diyordu: “Ah, vatanını sevmeyen adamdan, sana nasıl muhabbet umarsın?” Doğru değil mi? Cahit Sıtkı Tarancı: “Annem kardeşim gibi severim/Ağaçları taşları, çiçekleri” diyor. Samiha Ayverdi’ye göre sevmek: “Sevmeyi bilmek, sevebilmek de bir hüner, bir mutlu Allah vergisiydi. Sevmek; âşık olmak, gönül vermektir. Türküde bile ne diyor: “Beni yardan ayıranlar sürünsün/ sevip sevip ayrılması zor olur.” Sevmek okşamaktır, nazikçe dokunmaktır. İki birbirini sevenin kucaklaşması, el sıkışması, yanaklarından öpmesidir.

10 Kasım günü geldiğinde ben de bir hoş olurum. Çünkü bugün; Türk’ün en acılı günlerinden belki en önde gelenidir. Çünkü Cumhuriyetimizin kurucusu, devrimlerimizi gerçekleştiren, Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet kuran, Türk’ün gücünü, iradesini, azmini herkese gösteren, aziz Atatürk’ü 10 Kasım 1938’de yitirdiğimizden bugüne hep saygıyla, rahmetle, sevgiyle anıyoruz. Her ne kadar kendisi fiziken aramızda olmasa da yüreğimizdedir. Yüce Rabbimiz eğer bu güzel insana yardım etmeseydi bugün acaba ne durumlarda olacağımızı bilebilir miydik? Bunu düşünmek bile istemem. Bugün gönderlerde şanlı bayrağımız dalgalanıyorsa, camilerimizin minarelerinden ezanlar okunabiliyorsa, kadınlarımız erkeklerimiz gibi eşit muamele görüyorsa, Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırabildiysek, bağımsız bir ülkeysek, mutluluk içinde yaşıyorsak, bunları Atatürk’e borçluyuz. Ben onu bunu bilmem; Bu Cumhuriyetin bir ferdi olarak kendisine binlerce kez minnet duyuyorum. Ben Cumhuriyet çocuğuyum, bu devlet beni okuttu. Bu devlete yıllarımı verdim. Helal olsun. Devletim de emeklilik yaşamımda hep yanımdadır. Şahsi kanaatimdir, Atatürk Allah’ın sevdiği kullarındandır. Çünkü yüce Yaratan, onu asla yalnız bırakmadı. Hep yanında oldu. Elimde dünyaca ünlü bir dergi var. TIME Dergisi’nin kapağında da aziz Atatürk’ün güzel bir fotoğrafı. Derginin başmakalesinde, köşe yazısında dikkatimi çeken tek bir cümle var. Birinci sayfasında yer alan makalede yer alan şu iki cümle bile benim için yeterlidir. “Mustafa Kemal Paşa, Atatürk, hiç şüphesiz çağdaş tarihin büyük şahsiyetlerinden birisidir. Bir Türk’ün Anadolu’da kendi efendisi olabileceğini ispatlamıştır” cümleleri hangimizi gururlandırmaz ki? Bu iki cümleyi mutlaka dünyanın dört bir yanındakiler de okumuş olmalılar. Tirajı, milyonlarla dillendirilen bu dev dergi yetkililerine hassasiyetleri nedeniyle bir Türk vatandaşı olarak teşekkür etmek isterim.

Rabbim Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması konusunda Atatürk’e sizce yardım etmemiş midir? Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında onun ve şanlı ordumuzun yanında olmamış mıdır? Bu aziz millete güç ve kuvvet, sabır ve tahammül vermemiş midir? Hazreti Yezdan sürekli Atatürk’ün yanında olmasaydı bugün bir Türkiye Cumhuriyeti olabilir miydi? Ben de Allah’ın sade bir kuluyum. Kıldığım her namaz bitiminde ellerimi açıp yalvarırken birçok dostuma istediğim cenneti bu aziz insan için de istiyorum. O’na da cennet diliyorum. Mülk ve hüküm sahibi yüce Yaratan mutlaka sesimi duymaktadır. Çünkü o duaları kabul ama içim buruk. Neden mi? 90 binin üzerindeki camilerimizin kaçında Allah için bir hayır dua yapıldığına tanıksınız? Aslında Atatürk’ün bizim dualarımıza ihtiyacı yoktur. Çünkü O zaten Allah’ın bu yüce millete gönderdiği bir kurtarıcı olarak Allah katında sevgilidir. Rabbimizin konuğudur. Bizim dinimiz ebediyete göçenlerin ardından konuşulmasını men eder. Kim olursa olsun, Allah’a kavuşanların ardından kimse konuşmamalıdır hatta konuşamaz. Kabir ziyaretlerinde tanımadığımız insanlara da bir Fatiha okuyup geçerken, aziz Atatürk’ün ruhuna bir Fatiha’yı çok görenleri kınıyorum. Aziz Atatürk Işıklar içinde uyu. Bıraktığın Cumhuriyete sahip olmayı sürdüreceğiz. Bu emanetini Kıyamet’e kadar koruyacağız.

“İnsanlar sevdikleriyle beraberdir” Hadis-i Şerifi en sevdiğim hadislerdendir. Ben Türk milletinin ve mazlum milletlerin istisnalar dışında Atatürk ile beraber olduğuna kesinlikle inanıyorum. Ulu Önderimiz Atatürk, 1937 yılında, vasiyetini Trabzon’daki “Atatürk Köşkü”nde yazdı. Her şeyini bu aziz millete bıraktı. Böyle bir lider, başkomutan, devlet adamı acaba başka bir yerde var mıdır? Bu millete neler kazandırdığını gelecek kuşaklara mutlaka anlatmalıyız. Ben bir öğretmen olarak 32 yıl anlattım. Tek bir acı anım var; bir Cumhuriyet Bayramı’nda törenleri yönetirken kürsümün yanına yaklaşan bir kişi: “Hocam Atatürk’ü pek övdün yetivesin gali” demişti. Ne yapabilirdim? Tebessüm etmiştim ama içim acımıştı. Aklıma bir güzel söz geldi: “Ol Mahiler ki derya içre yüzerler deryayı bilmezler.” Haydi kalın sağlıcakla…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER