ET TEKRARI AHSEN VELEV KANE YÜZ SEKSEN

Yazımın başlığını eskiler okusun. Yeniler de daha anlaşılabilecek olan şekilde “Yüz seksen kere bile olsa tekrar et zira tekrar güzeldir” anlamına geldiğini bilsin. Bunu neden söylüyorum? Bugüne kadar bilmiyorum kaç kez yazıp çizdim. İşte 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne 22 gün kala yine yazıyorum. Şu Tavşanlılı Öğretmene tahsis edildiği ifade edilen, bir ara Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarınca görülen, hatta bir milyon TL paranın gönderildiğini bildiğimiz, bugün kapısında “Tadilat var” yazılı, Kanal boyundaki 15 Temmuz ardından kamulaştırılan eski dershane binası için ne düşünüldüğünü sormak istiyorum. Bu binayı mutlaka Sayın Valimiz Ali Çelik Bey, Sayın Kaymakamımız Hayrettin Baskın Bey, Sayın il Milli Eğitim Müdürümüz, Sayın AK Parti İlçe Başkanımız, Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüz görmüşlerdir. Ne oldu da bu bina bir türlü bitirilemedi ve öğretmenin hizmetine sunulamadı? Bu soruyu ben sormuyorum. Bunu bana başkaları soruyorlar.

Yazımın başlığında olduğu gibi bıkmadan usanmadan soracağım. Önümüzdeki yıl Cumhuriyetimiz 100 yaşında olacak. En azından Cumhuriyetimizin bekçileri öğretmenlerimize bu bina olmasa da bir başka bina öğretmenevi olarak sunulamaz mıydı? Çünkü birilerine göre bu bina ahlı binadır. Tavşanlılı Öğretmen ve öğretmen camiası herhangi bir binanın girişinde, Cumhuriyet’in 100. yılında “Tavşanlı 100.Yıl Öğretmenevi” tabelasını mutlaka görmek istiyor. En büyük talihsizlik araya genel seçimlerin girmiş olmasıdır. Bu da Tavşanlı’da öğretmenevi konusunu gündemden düşürmüştür. Ama bu öğretmenevi bazı siyasi partilerimiz için genel seçimler öncesinde mitinglerde, toplantılarda mutlaka gündeme getirilecektir. Eh ortada en az 2000’in üzerinde bir aktif ve emekli öğretmen oyu söz konusu. Bunu mutlaka hesap edenler vardır. Öyleyse gelin bu işi çabuk bitirelim derim. Adalet ve Kalkınma Partisi böyle bir öğretmenevinin Tavşanlı’da açılmasını istiyor mu istemiyor mu? Siyasi irade bu konuda ne diyor? Bir yetkili çıksın ve Allah rızası için yanıt versin.

Bir gün Şanlıurfa’da bir vatandaşın oraya buraya koşturup derdini bir türlü anlatamadığı ve ardından da durumu Allah’a şikâyet başlığı altında bir çınar ağacının gövdesine raptiyelediği yazı aklıma geldi. Demek ki adamın artık canı çok sıkılmış olmalı. Yani Tavşanlı Öğretmenevi konusunda yaşanan sorunu Yüce Allah’a mı şikâyet edelim? Tavşanlı’da yüzlerce öğretmen bugün oturacak bir kafeterya, kahve, sohbet odası, park köşesi bulduğunda bir nebze oturup soluklanıyor. Bunu kendi evinde yapsa fena mı olur? Tavşanlılı Öğretmen 1980 Askeri Darbesi sonrası kendi harçlıklarıyla inşa ettirdiği öğretmenevini bile elinden kaptırdı. Binası kamulaştırıldı. Hazineye intikal etti. Bu bina halen Tavşanlı’da bir başka amaç doğrultusunda hizmet veriyor. Türk Maden- İş Batı Anadolu Şubesi’nin Tunçbilek’teki maden işçileri için Tavşanlı’da inşa ettirdiği eğitim merkezi de artık Kütahya İl Özel İdaresi’nin taşınmazıdır. Nasıl olup da satıldığı, hem de sembolik bir ücretle hem de “Satılamaz” şerhine rağmen. Bu bina daha önce zamanın sendika başkanı Doğan Şahin döneminde Tavşanlı öğretmenine tahsis edilmişti. Yani Tavşanlı öğretmenleri bugün dımdızlak ortada kalmıştır. Ders bitiminde mecburen evlerine gitmektedirler. Daha ne dememi bekliyorsunuz?