KÜTAHYA’NIN GÜZEL ÇOCUKLARINDAN BİRİ HALİS KAHRAMAN POLİS BASIN HABERLERİ GAZETESİ’NİN HABER MERKEZİ MÜDÜRÜ OLARAK GÖREV YAPIYOR

Kütahyalı evlatlarını takip ediyor mu? Hiç sanmıyorum. Neden mi? Birçok evladımızı bir vesileyle öğreniyoruz. Nerededirler? Ne ile meşguldürler? Emekli midirler? Halen aktif hayatlarına devam mı etmektedirler? Ne kadar yüksek bürokratımız var? Başka başka illerde, yurt dışında ne kadar Kütahyalı yaşıyor? Bu soruları daha da çoğaltabiliriz. Bugün bırakın Kütahyalı hemşehrilerimizi, evlatlarımızı Türkiye’de Kütahya lobileri var. Bu lobilerin başında olanlar zaman içinde Kütahya ilinde görev yapmış, ilden güzel intibalarla ayrılmış, arkalarında birçok dost, arkadaş bırakan çalışanlar, memurlar, işçiler, öğrenciler, esnaf, futbolcu, öğretmen, doktor, mühendis, birim müdürü ve diğerleridir.

Lobi faaliyetlerinin ne getirip ne götürdükleri birçok kişi tarafından bilinmez. Ama aslında bunlar Kütahya’nın bir anlamda Kütahyalı olmayan sempatizanları, elçilerdir. Kütahya dışında olduklarına bakmadan Kütahya’nın sorunlarına eğilirler. Üzerlerine düşeni yaparlar. Bir zamanlar Tavşanlı’da hâkimdi. Davut Bey sonra bir yerde noter olarak hizmete başlamıştı. Tavşanlı’dan biri nasılsa noterde işi olduğu için kendisinin noter olduğu yere uğramış. Laf lafı açmış ve sevgili hâkim Davut Bey: “Sen nerelisin” dediğinde bizimki: “Tavşanlılıyım” yanıtını verince sevgili Hâkim Davut Bey: “Öyleyse Bülent Hoca’yı tanırsın” dediğinde bizimki: “Tanımam mı o bizim her şeyimiz” deyince sevgili Hâkim Davut Bey: “Öyleyse Bülent Hoca’ya selamımı söyle, onu tanıdığın için ücretinden indirim yapıyorum” demesin mi? Bu küçük anekdotu noterde iş yapan hemşerimden işitmiştim. Duygulanmıştım. Bana: “Hocam senin yüzünden 70 TL az ücret ödedim” demişti. Görüyor musunuz? İlimizde görev yapmış sayın valiler, sayın kaymakamlar, sayın emniyet mensupları, sayın subaylarımız, doktorlarımız, birim müdürlerimizin hangisini gittikleri yerde ziyaret etseniz sizleri kapıda karşılarlar. Bunların hepsi Kütahyalı için manevi birer kapıdır. Ben hep şaşarım, sayın valilerimiz birçok ilde görev yaparlar. Ama bu illerdeki dostlarını, arkadaşlarını asla unutmazlar. Sayın kaymakamlarımız da öyledir. Birçok ilçede görev yapmalarına karşın dostlarını ve arkadaşlarını asla unutmamışlardır. Ben bile bugün birçok sayın valimizi, vali yardımcımızı, kaymakamımızı, emniyet mensuplarımızı, hastane baştabibi ve doktorlarını, okul müdür ve öğretmenlerini, spor dallarında tanıdığımız sporcuların çoğunu ve diğerlerini bırakın görmeyi, seslerinden tanırım. Çünkü ben özelim. Ben hepsinin “Bülent Hoca”sıyım.

Girizgâh bölümünün ardından hemen sevgili Halis’e geçiyorum. Polis teşkilatının muhtelif kademelerinde görev yapan hemşerimiz aslen Tavşanlılıdır. Hatta ilçeye bağlı eski Balıköylü, şimdinin Balıköy beldesinde doğmuş bir evladımızdır. Babası DDY’da yıllarını vermiş merhum hemşerimizdir. Geçtiğimiz gün bir konuşmamızda bana kimliğinde doğum yerinin “Balıköy” olarak yazıldığını söylemişti. Bu adı görenler sevgili Halis’i İstanbul’un Feriköy, Arnavutköy, Kadıköy, Karaköy’ü gibi gelişmiş, nüfusu yüksek yerleşim birimlerinden sanıyorlarmış. Tebessüm etmiştim.

Halis Kahraman bana devamlı Basın Polis Gazetesi gönderiyor. Çok güzel, kuşe kâğıda basılmış, aylık bir gazete ama tek kelimeyle mükemmel bir gazete. Yazarları polis mensupları. Sevgili Gazeteci-Yazar, Türkiye Haber Ajansı Editörü, Polis Basın Haber Merkezi Müdürü, Türkiye Trafik Dergisi Haber Müdürü ve Fahri Trafik Müfettişi kardeşimiz Halis Kahraman 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü kutlaması yapan ilk dostum. Ben de meslektaşlarımı bu vesileyle aradım. Sevgili Semra Sarıışık Tozaraydın, Selma Ayaydın, Tuna İşleyen, Türk Basın Birliği Kütahya Şube Başkanı Servet Bilgin’i kutladım. Merhum dostlarım Mehmet Emin Kavdır’ı, Nuri Sarıışık’ı, Abdurrahim Börekoğlu’nu, Kamil Güvenç’i, Ahmet Körhasan’ı, Hasan Bilcan’ı, Halit Destanoğlu’nu, Komutan’ı, babam Av. Hüsamettin Alpagut’u rahmetle andım.

Bir istirhamım var; Kütahya’da bir kardeşimiz il dışındaki Kütahyalıları tespit edemez mi? Ne güzel olur. Kütahyalının evlatlarını tanıması fena mı olur? Ben bu yazımda bunlardan birini, sevgili Halis Kahraman’ı yazdım. Sadece birinden söz ettim. Ama Kütahya sadece Halis Kahraman’dan mı ibaret ?