Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TAVŞANLI’DA ESKİ KURBAN BAYRAMLARI

Ben doğduğumdan bu Kurban bayramına kadar tam 84 Kurban Bayramı gelip geçmiş. Bu benim 85’inci Kurban Bayramım oldu. Merhum hâkim, avukat babam Hüsamettin Alpagut görev yaptığı ilçelerde kurban keserdi. Ben bunlardan 1943 yılından sonrakileri anımsıyorum. En canlı anılarım Tavşanlı’dadır. Çünkü babam 1946 yılında Tavşanlı’ya geldiğimizde sadece kurum avukatıydı (Orman işletmesi, hazine, belediye, sendika gibi). Kira evlerindeydik. Babam vefat ettiğinde bile kira evindeydik. Kira evinin bir bahçesi varsa mesele yok. Kurbanınızı bir köşede kestirebilirsiniz. Biz de öyle yaptık. Kesinlikle başka bir yerde kestirmedik. Merhum babam ölünceye kadar küçük hayvan (koyun-keçi) kesti. Öyle, şimdiki gibi büyük hayvana katılma gibi bir şey yoktu. Kestiğimiz keçi veya koçun kurallara göre bir kısmını yakınlarımıza, komşularımıza dağıtır, bir kısmını da kendimize ayırırdık. O zamanlar buzdolabı nerede? Evlerin kuzeye bakan taraflarında gömme tel dolaplar olurdu. Etleri uzun süre saklamak mümkün olmazdı. Etlerin bir kısmını kavurma yapardık. Bir kısmını da merhum babam bezden diktirdiği kalıplara sucuk yapardı. Et makinası bir elin beş parmağı kadardı. Avukat Hüsamettin’in kıyma makinesi ünlüydü. Başta Hasmiller olmak üzere komşular bu makineyi kullanmışlardır. Makinenin bıçağını yine merhum babam bilerdi. Kurban edilen hayvanın derisini THK’ya verirdik. Kelle ve ayaklarını demircilere götürür ütülettirirdik. O zamanlar şimdiki Ulucami civarında demirciler vardı. Kurbanın sakatatını özenle ayırırdık. İşkembesinden çorba yapardık. Evlerimiz uzun süre et kokardı. Kapıya gelen yoksullara birer parça et verirdik. Kurban bitmeden zaten herkesin eti tükenirdi. İşin güzel yanı, Kurban Bayramları ziyaretlerinde gelenlere kavurma ikramı yapılmasıydı.

Tavşanlı’da hemen hemen her mahallenin müsait bir köşesinde hayvan satış noktaları kurulurdu. Bu noktalara getirilen kurbanlıklar en çok bir haftada satılırdı. Kurbanlıkları kesmek için kasaplardan yardım alırdık. Bazıları kurbanını kendisi keserdi. Bu arada kurban keserken kendisini kesenler çok olurdu.

Birçok kişi kurbanını kaçırırdı. Merhum Palabıyık Halil’in kurbanı kaçmış, ertesi günü Ovacık köyünde bulunmuştu. Tavşanlı’da uzun yıllar kurbanlıkların çalındığı görülmemiştir. Kurbanlıklar birçok aile tarafından bayram arifesinden itibaren bulundukları yerlerde özenle korunurdu. Bazı aileler kurbanlıklarını boyar, süslerdi.

Bayramlaşma genel olarak bayramın 2’nci günü yapılırdı. Bayramlaşma mahalli belirlenir, protokole mensup zevat bir araya gelir, önce bayramlaşırlar, daha sonra gelenlerle bayramlaşılırdı. Tavşanlı yıllar içinde özellikle bayramlarda hangi siyasi görüşte olursa olsun kaynaşmasını bilmiştir. Herkes büyük bir aile olduğunun bilincinde olmuştur. Eski bayramlar diyenler haklıdır. Çünkü Tavşanlı merkezde bugün sadece lakaplı aileler yok, dışarıdan gelenler de var. Her gelen kültürünü de beraberinde getirdiği için eskiye ait bazı uygulamalar, gelenekler de giderek zayıflıyor. Yani Tavşanlı eski Tavşanlı değil. Tavşanlılı da eski Tavşanlılı değil desek doğru olur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER