Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cavit Kocaçay

Eski Berber

Bu topraklarda yaşayanlar,

Bu şehrin zehir tozunu yutanlar,

Yeniliği,

Gelişmeyi hiç sevmez…

Kime rey verirlerse versinler,

Seçip mebus yaptıklarının,

Cekcaklarını,

Müjdelerini,

Ve dahi yatırımları sorgulamaz.

Sorgulayamaz.

Memleketi,

“Kötü nahiye” imajından kurtaracak,

Ellerin vilayetleri gibi yapacak,

Proje hazırlamaz, planlama yapmaz…

İmam memur tayiniyle uğraşır.

Porsuk akar, biz bakarız…

Suyun içinde susuzluk,

Varlık içinde yokluk çekeriz.

Komşu şehirler bizi geçer,

Elimizi dizlerimize vura vura dövünürüz…

Evvel zamanda,

Etkin yetkin şişman şahısların,

“Dokunmayın bizdendir,

Her haltı yiyebilir, ama yükselebilir” deyip

“ İcazet” verdiği, zatı-ı Muhteremler,

Bu garip şehri atlama tahtası yapar.

Atlar…

Kendi görev tanımını öğrenmeden,terfi eder,

Daha üst görevlere gelir,

Otuz takla attığı,

İcazet aldığı adama,

Ve dahi,

Ekmeğini yediği,

Suyunu içtiği bu garip şehre

Söver sayar gider…

Kendine en yakın olanların,

Çantasını, suyunu taşıyanlarının adını bile unutur.

Randevuları doludur…

Cuma mesajları attığı şahıslara geri dönmez…

Beş altı yıl gittiği yerde palazlanır…

Mebus seçimlerine az bir zaman kala,

Mebus aday adayının “adayı” olma hevesi ile,

Küstüğü ,unuttuğu partisine tekrar gelir.

Aziz halkımıza,

Anahtarlık, çakmak,  tespih, seccade dağıtır.

“Ben zaten fahri hemşerinizdim” der.

Bu devran böyle sürer gider…

Bilmem kaç bıçaklı jiletler çıksa da,

Biz halen Perma Sharp jiletle,

Eski berbere traş olmaya devam ederiz…

Orhan Baba’nın şarkısıdır;

“Bana kaderimin oyunumu bu”

 

*      *      *

Zafertepe akıllı kavşakta,

Hangi aklı evvelin aklıysa

Kışın milletin burnunun donduğu bu şehre,

Zakkumlar dikilmiş, bir aya kalmadan hepsi ölmüş…

Otuz dört plakalı vatandaşlar,

Halimize gülmüş…

*    *    *

Kütahya’nın tüm ağaçları, çiçekleri susuzluktan kuruyor.

Bir ay önce Aksaray ilinde idim.

Bir tane sahipsiz köpek yoktu…

En küçük caddeleri, sokakları

Park bahçeler sondaj suyu ile sulanıyordu.

Pırıl Pırıldı.

Konya ve Afyondan Eskişehir’in temizliğinden,

Temiz insanlarından hiç bahsetmeyeceğim…

 

Başka şehrin Belediye Başkanları yanlarından geçen akarsulara motor bağlar,

Üç metreden sondaj atıp su çıkartır,

Şehrin parkları bahçeleri az masrafla sular.

Porsuk çayı yanımızdan geçer, biz bakarız…

Yedigöller parkındaki çiçeklerin büyük bir bölümü susuzluktan sarardı soldu.

Halk susuzluktan ağaçların söküldüğünü, güllerin kuruduğunu sosyal medyada paylaşıyor.

Türkiye bizi izliyor.

Benim kasabamda modadır.

Herkes şikayet eder,

Çözüm üretmez.

Belediye yetişemiyorsa,

Oradan para kazanan müstecirlerin hiç mi aklı yok.

Artık akçe bitti…

Eskiyen tuvalet klozetinizi, taharet musluğunuzu belediye değiştiremiyor…

Basit bir pancar motorunun borusunu,

Her gün önünden geçtiğiniz akan suya, göle atıp,

Para kazandığınız işletmenizin önünü sulamaktan aciz iseniz…

En işlek caddede dükkanınız önündeki,

İki dal gülü,

Bir ibrik alıp sulayamıyorsanız,

Size hayatta başarılar diliyorum…

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER