Beyin Süreci Anıları Seçiyor
Bilim insanları, olayların meydana geldikten kısa bir süre sonra düşünmenin, söz konusu olayları uzun süreli hafızaya kazıma olasılığını artırdığını tespit etti.
İnsanların ve diğer memelilerin beyinlerinin, hangi yaşam deneyimlerinin uzun süreli hafızaya kaydedilecek kadar önemli olduğunu ve hangilerinin kaybolup gitmesine izin verileceğini seçmek için bir sisteme sahip olduğunu keşfettiler.
Uyku ve Hafıza Bağlantısı
Fareler üzerinde yapılan deneylerde, uyanık olunan saatlerde beynin hipokampusundeki hücrelerin belirli bir düzende kıvılcım çıkardığı ve bu kıvılcımların uyku sırasında uzun süreli hafıza deposuna taşınmak üzere önemli deneyimleri etiketlediği ortaya çıktı. Bu keskin dalgalanmaların gündüz gerçekleşen örüntüsünün gece boyunca tekrarlandığı saptandı. Araştırmacılar, bu sürecin söz konusu deneyimi uzun süreli belleğe taşıdığını tespit etti.
Duraklamaların Önemi
Fareler gibi insanların da bir deneyimden sonra duraklaması halinde bunun olayların uzun süreli hafızaya yerleşmesine yardımcı olabileceğini belirtildi. Bu durum, keskin dalgaların kıvılcımlanmasına izin vermek için uyanık saatlerde dinlenme dönemlerine ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Bu süreç, kalıcı bir hafıza oluşturmanın önemli bir parçası olarak görülüyor.
İnsanlarda da Gözlemleniyor
Araştırmacılar, farelerde yapılan deneylerin insanlar hakkında da önemli ipuçları verdiğini belirtiyorlar. İnsanlar da yeni veya ödüllendirici bir deneyimden sonra gün boyunca duraklama eğiliminde oluyorlar. Bu duraklamalar, olayların uzun süreli hafızada kalmasına katkıda bulunuyor.