Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Beddua eden kişiye geri döner mi?

Öfkelendiğimiz ve sinirlendiğimiz zamanlarda

Öfkelendiğimiz ve sinirlendiğimiz zamanlarda istemeden de olsa beddua edebiliyoruz. İçimizdeki öfkeyi sözlerle yansıtma biçimi olan beddua peki bize zarar verir mi?

Beddua, eden kişiye döner mi? “Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir” hadisinde anlatılmak istenen nedir?

BEDDUA NEDİR? BEDDUA ETMEK CAİZ MİDİR?

Beddua, Farsça’da “kötü” anlamına gelen bed ile Arapça’da “dileme, isteme” gibi anlamlara gelen dua kelimelerinden oluşmuş bir bileşik isimdir.

Dinin zulüm ve haksızlık saydığı geçerli sebeplere dayanması şartıyla beddua etmenin câiz olduğunu gösteren âyet ve hadisler vardır. Nitekim müfessirlerin çoğu, “Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (Nisa Suresi/148) meâlindeki âyetin haksızlığa uğrayanların zalime beddua etmelerine izin verdiğini belirtmişlerdir.

Ayrıca Hz. Peygamberimiz de Müslümanlara işkence etmek, İslâm dinine şiddet ve baskı yoluyla karşı koymak gibi kötülükleriyle tanınan bazı müşriklere beddua ettiğini ve bu bedduasının etkisini gösterdiğini bildiren hadisler vardır. Bu hadislerin birinde verilen bilgiye göre Resûl-i Ekrem, müşriklerin önde gelenlerinden Ebû Cehil, Ümeyye b. Halef (veya Übey b. Halef), Utbe b. Rebîa, Şeybe b. Rebîa ve Ukbe b. Ebû Muayt’ın içinde bulunduğu yedi kişi hakkında beddua etmiş ve hadisin râvisi İbn Mes‘ûd’un bildirdiğine göre bu kişilerin hepsi Bedir Savaşı sırasında öldürülmüş, böylece Peygamber’in bedduası yerini bulmuştur (bk. Müsned, I, 393, 397).

Beddua eden kişiye geri döner mi?

Yine Hz. Muhammed’in Müslümanları uyarmak düşüncesiyle, paraya taparcasına düşkün olan  bazı kimselere ad vermeden beddua ettiği bilinmektedir.

Bununla birlikte beddua, Hz. Peygamber’den en az duyulan sözlerdendir. Bunun sebebi, İslâm ahlâkında af ve ihsana adaletten daha çok önem verilmesidir.

‘BEDDUA ETMEYİN’ HADİSİ

Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir.” (Müslim)

İslâm âlimleri, Müslümanların olur olmaz sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmelerinin İslâm ahlâkıyla uyuşmayacağına dikkat çekmişlerdir. Bilhassa mutasavvıf ahlâkçılar, bedduanın tasavvufî edeple bağdaşmadığını belirtir…

Zalimden başkasına beddua etmek haramdır. Zalime de, zulmü kadar beddua etmek caiz olur. Caiz olan bir şeyin miktarı da, özrün miktarı kadar olur. Zalime de beddua etmemek, sabretmek ve hatta affetmek daha iyidir.