YALÇIN CAN
Yerel siyasetin dinamizmini yok eden ve vasatlaştıran çorak iklim hepimizi siyaset konuşmaktan uzak tutuyor. Yerel basında; Kütahya’ya kavşak yaptık, devlet hastanesi bitti bitiyor, Balıkesir yolu, Aizanoi’nin tanıtımı veya üniversitede şu kadar öğrenci okuyor haberleri tekrarlanıp duruyor. Tıkanan ulusal siyasetin damar uçlarındaki etkisi artık hissediliyor.
Tabi ki yerel siyasetin işi bölgelerinin sorunlarını tespit edip gidermek ama merkez karar makamının yaklaşımını değiştirebilecek beceriye de sahip olmalılar.
Her il kendi vergisini kendi toplayıp toplanan verginin bir kısmıyla kendi ihtiyaçlarını giderebilen bir sistem olsaydı bu yazıya gerek olmayacaktı. Oysa Türkiye Cumhuriyeti olabildiğince merkezileşmiş ve vergi gelirlerini bir merkezde toplayan bir yapıya sahiptir. Vergi gelirlerinin taksimatı, bakanları bırakın Cumhurbaşkanı ve danışmanları tarafından kararlaştırılmaktadır. Dolayısıyla devlet başkanının yakın çevresinde bir Kütahya sevdalısı yoksa elinizden hiçbir şey gelmez.
İşi profesyonel siyasetçi ve hakkaniyet gözüyle değerlendirdiğinizde de Türkiye’de Kütahya il nüfusunu (577 bin) geçen 18 tane ilçe bulunmakta olduğundan bu kanaldan da Kütahya’nın ’’Öncelikli’’ olmasını gerektiren bir durum gözükmüyor.
Bir yolumuz da komşumuz Afyon İl’inden yetişmiş ve seçim bölgesine fazlasıyla katkısı olmuş Veysel Eroğlu gibi bir karakter çıkarmak olabilir. Ancak bu saatten sonra bu plan da zor gözüküyor. Bahar, yaz ve güz geçti önümüz kara kış, bundan sonra herkes kendi derdinde olacak gibi.
Türkiye’nin siyasi ve ekonomi kaynaklı bir yangının içinde olduğunun hepimiz farkındayız.
Binanın bir noktasında çıkan yangını söndürmeye mi çalışmalıyız? Yoksa kendi dairemizi korumak için birkaç tane yangın söndürücü alıp kapı pencereyi kapatıp beklemek mi daha mantıklı?
Şu an Kütahya’nın sorunlarını anlatan otuz maddelik bir liste çıkarabilirim. Bunları zaten hepimiz biliyoruz ve her gün yerel basından da takip ediyoruz. Soruna daha geniş açıdan bakmak zorundayız ve hep birlikte Türkiye’mizi düşünmek zorundayız. İş, refah ve huzur istiyorsak bu topyekûn olacak.
Yangında ilk kurtarılması gereken Türkiye’dir. Musibetler gibi bereketin de umumi olduğu kanaatindeyim.
Sağlıcakla kalın.