Altın Çini ve Seramik, fabrika önünde Çimse-İş Sendikası tarafından yapılan basın açıklamasına ilişkin karşı açıklamada bulundu. Basın açıklamasının fabrika işçisi olmayan 45 kişi tarafından yapıldığının belirtildiği açıklamada; “Görsel medyada bir algı yaratılmaya çalışılması başlı başına kötü niyet göstergesi olup bu provokatif yaklaşımın sendikal hak arama özgürlüğü adı altında kabulü mümkün değildir” denildi.
Basın açıklaması sürecinde Altın Çini ve Seramik ailesi olarak huzur bozucu hiçbir davranışa izin verilmediğinin belirtildiği açıklamada; “İş yerimizle hiçbir ilgisi bulunmayan ve çalışanımız olmayan, otobüsle fabrika binası önüne getirilen kişilerden oluşan bu grup içerisinde sadece üç işçi çalışanımız olmasına rağmen basın açıklaması sonrası ‘Altın Çini İşçileri eylemde’ şeklinde sanki tüm çalışanlar eylemdeymiş gibi yazılı ve görsel medyada bir algı yaratılmaya çalışılması başlı başına kötü niyet göstergesi olup bu provokatif yaklaşımın sendikal hak arama özgürlüğü adı altında kabulü mümkün değildir. Şirketimizi ve şirket tüzel kişiliği altında işvereni kötü niyetli tutum içinde olmakla türlü sözlerle suçlayan sendika, insanlık onuruna sığmaz şekilde ‘kölelik’ mevhumunu da açıklamalarında defalarca kez kullanarak 38 yıllık şirket tarihinde işçi ve işverenin omuz omuza ve sadakatle çalıştığı düzeni adeta yok saymış ve müfteri konumuna düşmüştür” ifadelerine yer verildi.
“SADECE İŞVERENE İŞÇİLERE DE APAÇIK HAKARETTİR”
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “’Altın Çini Eylemde’ diye algı oluşturmaya çalıştığı saatlerde Altın Çini ülke ekonomisine, Kütahya ekonomisine katkı için yaptığı 2 milyon Euro bedelli yatırımın makine montajlarını ve kurulumunu yapmaktadır. Bu yatırımların amacının uzun vadede daha fazla istihdam, daha fazla üretim ve tüm işçilerin refah seviyesini yükseltmek adına daha fazla ücret olduğu aşikâr ve su götürmez bir gerçektir. Altın Çini ve Seramik kuruluşundan bu yana; sendikanın tabiriyle işçinin ekmeğine kan doğrayan değil işçinin ekmeğinin yanına katık koymasını sağlayandır. Varlık sebebi işçinin ocağını söndürmek değil işçinin ocağında odun olmak, aş olmaktır. İşverenlerinin her gün sabah saat 8:30’da işçilerle mesai başında olduğu, en üstten en alt kademeye hep birlikte omuz omuza ter dökülen bir iş yeridir ve tüm bu çirkin kötü niyetli karalamalara, provokasyona rağmen hep böyle olmaya devam edecektir. 1983 yılından beri 38 yıldır Kütahya ve ülke ekonomisine istihdam ve katma değer sağlayan saygın bir işyerini karalamak, ithamlarda bulunmak sadece işverene değil yıllarca bu işyerinde çalışmış işçilere de apaçık hakarettir. Basın açıklamasında Çimse-İş Sendikası Sözcüsü tarafından toplu iş sözleşmesi için yetki alındığı yönünde bir cümle sarfedilmiş olup bu cümle de gerçekleri ve doğruyu yansıtmamaktadır, davanın yargılaması devam etmektedir.
HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULDU
Çimse İş Sendikası sözcüsü tarafından yaptıkları basın açıklaması sonunda ellerindeki megafonla işyerimiz çalışanlarını ve işvereni “terörist” olmakla suçlayıp, “yaltakçılar” ve “yalakalar” diye slogan atanlar hakkında her türlü hukuki ve cezai yasal yollara başvuru haklarımız saklı olup; bu alenen suç teşkil eden söylemleri ve provokatif tavrı şiddetle kınadığımızı kamuoyuyla saygıyla paylaşırız.”