Partinin kurulma aşamasına ilişkin açıklamalarda bulunan İyi Parti Kütahya İl Başkanı Erol Ertürk: “İlk teşkilatlanma süreci başladığında üye kaydında bile çok zorlandık. Ama biz bunları yavaş yavaş aştık. İlçe, belde ve köyleri geziyoruz. MHP ve AK Partinin çok güçlü olduğu beldelerde olumlu karşılanıyoruz. Bu tür yerlerde çok güçlenerek gidiyoruz. Kütahya’da çok büyüyoruz” dedi.
İyi Parti Kütahya İl Başkanı Erol Ertürk basın mensupları ile bir araya geldi. Partinin kuruluşundan teşkilatlanma aşamasına, eğitimden yatırıma pek çok konuda açıklamalarda bulunan Başkan Ertürk, iktidara geldiklerinde hayata geçirmeyi planladıkları projelerini anlatarak gazetecilerin sorularını cevapladı.
“EKSİĞİ TESPİT EDEREK BUNA ÇÖZÜM ARIYORUZ”
Partinin kurulma aşamasına ilişkin açıklamalarda bulunan Erol Ertürk: “İlk teşkilatlanma süreci başladığında üye kaydında bile çok zorlandık. Ama biz bunları yavaş yavaş aştık. Genel Başkanımızın rüzgârı ve teşkilatlarımızın çalışmalarıyla onlarca kat üye sayısına ulaştık. İlçe, belde ve köyleri geziyoruz. Ziyaretlerimizde eksikleri, sorunları ve talepleri tespit etmeye çalışıyoruz. İyi parti olarak eksiği tespit ederek buna çözüm arıyoruz. Çözüm odaklı gitmeliyiz. MHP ve AK Partinin çok güçlü olduğu beldelerde olumlu karşılanıyoruz. Bu tür yerlerde çok güçlenerek gidiyoruz. Kütahya’da çok büyüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“ÇİFTÇİNİN DERDİ BÜYÜK”
Başkan Erol Ertürk, Kütahya ve ülke gündemindeki temek sorunlara değindi. Türkiye’nin temel sorununun hukuk olduğunu kaydeden Ertürk: “Bu memlekette hâkim ve savcı açığı olduğu zaman AK Parti yönetim kadrolarındaki bütün avukatlar hâkim ve savcı yapıldı. Hukuk olmadığı sürece yatırımcı da gelmiyor. Türkiye’deki adalete inanmayan güven ortamının sağlanmadığını düşünen yatırımcı gelmez” dedi. Kütahyalı çiftçinin derdinin çok büyük olduğunu kaydeden Başkan Ertürk: “Çiftçi mahsulünü sattığından ne kadar kazanacağını bilmiyor. Fiyatları bilmek istiyor, garanti istiyor. Bugüne kadar çiftçi desteklenseydi tarım ülkesi olmaktan çıkmaz, üretmeye devam ederdik. Çiftçi bize ekemediğini, mahsulünün para etmediğini söylüyor. Normal tohum parasını bile çıkaramamaktan şikâyetçi. Esnaf desen siftah yapamamaktan şikâyetçi. Tüketicinin alım gücü düştü” diye konuştu.
“KAPIMIZ YEDİDEN YETMİŞE HERKESE AÇIK”
Mecliste HDP’nin PKK’ye denk olduğunu söyleyen tek partinin İyi Parti olduğuna dikkat çeken Erol Ertürk: “HDP’ye siyasi kimlik kazandıran, onları mecliste tutan, kapatmak için uğraş vermeyen AK Parti’dir. Seçimlere sistem gereği Millet İttifakı olarak girilecek ama bizim başka partiler gibi baraj endişemiz yok. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Kapımız yediden yetmişe herkese açık. Bizim mozaiğimiz çok geniş. Küçük olup da bir milletvekili çıkarmaktansa büyük olup üç milletvekili çıkarmayı tercih ederiz. Partimize milletvekili adayı olarak dışarıdan gelecek adayları istemiyoruz. Hangi parti olursa olsun. Kütahya’dan olsun istiyoruz” şeklinde konuştu.
“KÜTAHYA’NIN BU CENDEREDEN KURTULMASI LAZIM”
Erol Ertürk, Kütahya’nın yeterli değeri görmediğinin de altını çizdi. “Kütahya’mız bizim bu cendereden kurtulmalıdır” diyen Erol Ertürk: “Aslında yol kavşağı Afyonkarahisar değil, biziz. Biz garip kaldık burada. 300 küsur kilometreden bahsediyorum. Pek çok ilin yol kesişme noktası olan ama hızlı trenini alamamış, yol kavşağı alamamış, kaplıcalarını tanıtamamış, tarihi eserlerini tanıtamamış bir Kütahya’da yaşıyoruz maalesef. Bizim bunların reklamını yapacak, bunları anlatabilecek, bunlarla alakalı mecliste derdini anlatabilecek siyasilere ihtiyacımız var. Başkanlık sisteminde il, ilçe başkanların, milletvekillerinin yaptırım gücü olmuyor. Bize parlamenter sistem lazım. Parlamenter sistem halkın gücünün meclise yansıması, meclisin aynası oluyor. Şu andaki meclis sadece el kaldır, el indir maaşını al. Bizim bu parlamenter sisteme geçmemiz lazım” açıklamasında bulundu.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİKLERİ TARIM AKADEMİSİ OLACAK
Son olarak hayata geçirmeyi planladıkları projelerden bahseden Erol Ertürk konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Biz Atatürk Orman Çiftliklerinde tarım akademileri oluşturacağız. Bu akademilerde bilimsel tarım çalışmaları yapılacak. Tohumu nasıl üretiriz? Tohumda verim nasıl artırılır? Gençleri köyde tutamıyoruz. Bu gençlerimizi tutma adına onların sigortası yapılarak köylerde tutulacaklar. Gençlerin tarım liselerinde okuyarak hem teorik hem de pratik olarak köyde yapmalarını sağlayacağız. Öncelik ve fuar avantajları onlara verilecek. Tarımda güçleneceğiz, ardından da sanayide güçleneceğiz. Fabrikaların satılmasının ardından bugün için bir gübre fabrikasına muhtaç kaldık. Bu özelleştirmeler yapılırken belirli şartlar konuşulsaydı eğer Kütahya’mız bugün mağdur olmazdı.”