Son dönemde Türkiye’de asgari ücret tartışmaları yeniden alevlenmiş durumda. 2025 Ocak ayında asgari ücrete yapılacak zam görüşmeleri yaklaşırken, bölgesel asgari ücret konusu tekrar gündeme getirildi. Bu uygulama, 50 yıl önce Türkiye’de yürürlükteydi ancak 1974 yılında Anayasa Mahkemesi’nin eşitsizlik gerekçesiyle kaldırıldı. Şimdi ise, bölgesel asgari ücretin geri getirilmesi yönünde bazı çevrelerden talepler yükseliyor.
Kütahya Haber’in en güncel ekonomi haberlerini almak için buraya tıklayabilirsiniz.
MÜSİAD Başkanı’ndan Bölgesel Asgari Ücret Talebi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, bölgesel asgari ücretin geri getirilmesi gerektiğini savunan isimlerden biri. Anadolu’daki yaşam maliyetlerinin İstanbul gibi büyük şehirlere göre daha düşük olduğunu belirten Asmalı, kira farklarının ve geçim şartlarının bölgesel farklılıklar gösterdiğini ifade etti. Asmalı, “Anadolu ile İstanbul arasındaki kira farkı 10 bin liraya kadar ulaştı” diyerek, bölgesel asgari ücretin bu dengeyi sağlamak için bir çözüm olabileceğini dile getirdi.
Bölgesel Asgari Ücretin Tarihi
Türkiye’de 1951-1974 yılları arasında uygulanan bölgesel asgari ücret, farklı bölgelerde yaşam koşullarına göre belirleniyordu. Ancak, 1974 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından bu uygulamaya son verildi. Mahkeme, bölgesel ücretin, eşitsizlik yarattığı gerekçesiyle anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti. Günümüzde ise bu sistemin geri getirilmesi tartışmaları sürüyor.
Sendikaların ve Uzmanların Tepkisi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün, bu öneriye karşı çıkarak, bunun işçilik maliyetlerini düşürmek için bir hamle olduğunu savundu. Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik de bölgesel asgari ücretin ciddi sorunlara yol açacağını belirtti ve uygulanmasının zor olduğunu ifade etti.
Bölgesel Asgari Ücret Nedir?
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşam koşullarına ve ekonomik göstergelere göre belirlenen bir ücret sistemidir. Bu sistemde, yüksek yaşam maliyetine sahip şehirlerde daha yüksek, daha düşük maliyetli bölgelerde ise daha düşük asgari ücret uygulanması amaçlanır. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşam maliyetlerinin daha yüksek olması, bu şehirlerde asgari ücretin de orantılı olarak artması gerektiği fikrini öne çıkarır.
Büyük şehirlerde kira, ulaşım ve gıda gibi temel ihtiyaçların maliyeti daha yüksekken, kırsal kesimlerde bu masraflar nispeten daha düşüktür. Bu yüzden, bölgesel asgari ücret uygulamasıyla, her bölgedeki çalışanların yaşam standartlarının korunması hedeflenir.